Modern tarımın önemli dallarından biri olarak kabul edilen arıcılığı, yurdumuzun hemen heryerinde başarıyla yapmak mümkündür. Yaşadığımız coğrafyanın iklimi ve bitki örtüsü özellikleri, arıcılıktan verimi yüksek sonuçlar alınmasına olanak sağlayacak niteliktedir. Arıcılık az bir sermaye ve emekle yapılmaya çok uygun bir uğraştır. İsteyen herkes evinin bahçesinde 2-3 kovana bakabileceği gibi, işe ticari boyut katıp bu sayıyı rahatlıkla 20-30 kovana çıkartabilir. Bu özelliğinden dolayı, bir ailenin geçimini sağlayan ana uğraş olabileceği gibi, diğer işlerin yanında ek gelir sağlayan yardımcı bir faaliyet olarak da rahatlıkla yapılabilir.

Arıdan elde edilen bal, balmumu, polen ve diğer ürünler ülke ekonomisine önemli girdiler sağlar. Bu ürünlerin besin olarak tüketilmesinin sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konusuna olan katkıları da herkesçe bilinir. Arıcılığın tarım açısından en büyük önemi ise, bitkilerin tozlaşmasında oynadığı roldür. Polen toplamak için çiçekten çiçeğe gezen arı, bitkilerin doğal yoldan döllenmesine yardımcı olur.


Dünyada gıda olarak tüketilen maddelerin yaklaşık olarak yüzde 90'ı, 80 bitki türünden elde edilir. Bu bitki türlerinden en az 60 tanesi arı tarafından döllenme gereksinimi duyar. Bu hesaba göre insan gıdasının üçte biri doğrudan veya dolaylı olarak arı tarafından tozlaşmaya ihtiyaç duyan bitkilerden oluşur.


Doğada yetişen binlerce çeşit çiçek tarafından salgılanan nektarlar arılar tarafından toplanmazsa ziyan olup gider. Arıcılık faaliyetiyle birlikte doğada kendiliğinden oluşan ve başka bir işe yaramayan nektar ekonomiye kazandırılır, insan istifadesine sunulur.

Bir arı kolonisi diğer tarımsal üretim dallarında olduğu gibi sürekli bakım istemez. En azından sabah akşam, yem, su, gübre vs istemez. Arılar bütün ihtiyacını doğadan karşılar. Belli dönemlerde birkaç saati alacak bir bakım işlemi, sağlıklı arı kolonilerine sahip olmak için yeter de artar bile.

Arıcılık diğer tarımsal faaliyetlere göre daha az yatırım gerektirir, daha az iş gücüne ihtiyaç duyar. Kısa sürede üretime dönüşür, sabit araziye ihtiyaç duyulmaz arılık bir yerden başka bir yere kolaylıkla taşınabilir. Arıcılığın çok önemli bir uğraş olduğu, bu işe gönül verenler tarafından sıklıkla vurgulansa da malesef ülkemizde bu alanla ilgili gerekli ve yeterli yatırımlar önemsenerek yapılmamaktadır. Bilindiği gibi bütün dünyada sentetik katkı maddeleri içermeyen doğal gıdalara karşı büyük bir ilgi oluşmaya başlamıştır. Arıcılık hiçbir teknolojik yatırım yapmaya gerek kalmadan kendiliğinden katkısız ve doğal gıda üreten bir sistemdir. Bu yüzden ekonomik değeri önümüzdeki yıllarda kendiliğinden artacaktır.

Başkan



T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği

Malatya Valiliği